DRRR!!!x9 - Bölüm 4: Kulubün Başkan Yardımcısı (devam edecek)
Gece, Kawagoe Caddesinde bir yer, Shinra'nın Apartmanı
[Bu arada… bu yara hala iyileşmedi.]
Shinra'nın vucudunu ıslak bir bezle sildikten sonra, bandajlarını yenilerken Celty söylendi.
Shinra'nın t-shirtünü çıkardıktan sonra, Celty direk olarak vucudunu incelemeye başladı.
Düne kadar, yeni açılmış bir yarayı fark edemeyecek kadar dikkatsizken, Shina'nın yanında çok uzun süredir orada duruyormuş izlenimi veren bir bıçak yarasını fark etti.
"Ahh! Celty, eski yaralarıma bakma beni utandırıyorsun, ama aynı zamanda beni çokta mutlu ediyorsun! Ne yapsam, ne yapsam? Ne yapmalıyım?! Hey, Celty ne yapmalıyım?!"
[Sadece, sabit dur.]
Telefonunu, Shinra'nın net bir şekilde görebileceği kadar yüzüne yakın tuttuktan sonra, Celty sessizce bandajlarını değiştirmeye devam etti.
Izaya'nın teklifini kabul etmiş ve Izaya'dan tekrar haber alıncaya kadar eve geri dönmüştü.
Shinra'ya olanları anlattıktan sonra, "Kesinlikle bir şeyler peşinde" dedikten sonra iç çekti. "Ama, kendine dikkat et." anlamına gelen kelime binlerce kelime kullanmayı da ihmal etmedi.
Celty, teklifin çok şüpheli olduğunu biliyordu, ama red edemezdi. Kafasında dolaşan şüphe dolu düşünceler ile, önceliğini Shinra ile ilgilenmek olarak belirlemişti, ama-
Shinra'nın yarası da oldukça ilgisini çekmişti.
Celty, Shinra'nın bandajlarını yenilemesi bitirip, Shinra'ya yeni pijamalarını giydirdikten sonra, tekrar yarası hakkında soru sormaya başladı.
[Bu baya eski, değil mi? On yıl olmuş mudur?]
"Evet, sanırım olmuştur. Sanki dün olmuş gibi geliyor ama. Böyle giderse, benden beklenenden daha avaraj bir hayat yaşayıp, yaşlı bir adam olarak öleceğim."
[Sen neden bahsediyorsun? Daha otuzlarına bile gelmedin… Ayrıca, ben bu yaraların kalıcı olması …]
Celty, insana benzeyen bir dullahandı. Fakat, dullahanların vucudları, insanlarınkinden farklıydı.
Öldürülmesi, insandan daha zordu. Bıçaklar ve neşterlerle derisi kesilebilirdi ama, geriye hiçbir belirgin yara kalmazdı.
Celty için, Shinra'nın vucudundaki eski yara izi, aralarında duran bir duvar gibiydi. Celty'nin aklını karıştırıyordu.
"Ah, evet bu büyük ihtimalle hayatım boyunca taşıyacağım bir yara olucak."
Shinra, Celty'nin düşüncelerini okuyor gibi görünüyordu. Yaranın önemli bir şey olmadığını belirtmek istermişcesine, üzerine hafifçe bir kaç kez vurdu.
"Ah…"
Fakat bu davranışı kendisine, hala iyileşmemiş yaralarının sızlaması olarak geri döndü.
[İyi misin?]
"Ah, iyiyim. Celty, yanımda olduğu sürece, yaralarım kendi kendilerine iyileşiyormuş gibi hissediyorum."
[Ah, keşke bu eski yaralarında da işe yarıyor olsaydı.]
Shinra'nın kendisi için endişelendiğini bilen Celty, küçük bir espiri yaptı.
Fakat merakına yenik düşerek, Shinra'ya tekrar sorular sormaya başladı.
[Bu kadar kalıcı bir yarayı nasıl yaptın? Sınıf arkadaşlarından biriyle kavga ettiğinden bahsettiğini hatırlıyorum...]
"Ah, evet biri beni bıçaklamıştı."
[Bıçakladı mı?!]
Celty, Shinra'nın çok normal bir şeymiş gibi söylediği şeye titreyerek cevap yazmaya başladı.
[Bıçaklandın mı? Bundan nasıl önemsiz bir şeymiş gibi bahsedebilirsin?! Kavga ettiğini söylediğinde, birbirinizi merdivenlerden ittiniz falan sandım…!]
"O zamanlar, hala aramızda soğuk bir duvar vardı, Celty."
Celty ve Shinra sadece bir yıl ve birkaç aydır sevgililerdi.
Aynı evde ise yirmi yıldan uzun bir süredir yaşıyorlardı.
O zaman bile, Celty kendisine çok benzeyen ve ev arkadaşı olduğu "insanın" oğlunun kavgaya karıştığını duyduğunda endişelenmişti. Fakat, ailevi olaylara kendisinin karışmaması gerektiğini düşünmüştü.
"Ama seni her şeyinle seviyorum, Celty, duvarında dahil!"
[Beni utandırdığın için seni cezalandırmalıyım, ama ayrıca beni çokta mutlu ediyorsun… her neyse, konu dışına çıkıyoruz. Bıçaklandım dedin, ama bu orta okulda olabilecek gibi bir şey gibi gelmiyor kulağa - ne oldu?! ]
"Ahh, evet. Şimdi hatırladım da, sana o gün olanların hepsini anlatmamıştım, Celty."
[Evet, haklısın. Anlatmadın.]
-Hangi açıdan bakılırsa bakılsın, oldukça garip bir şey.
-Shinra, bana her şeyini anlatırdı.
-Bıçaklandıktan sonrada, davranışları her zamanki gibiydi. Ama bana hiç bir zaman neden yaralandığını söylememişti.
Shinra isimli insanın, özel hayatına saygısızlık yapıyor olabileceğini düşünen Celty, aklındaki tek soruyu sorup sormama sorusunda kararsız kaldı-
"Bu yara bend oldukça anlatması güç hşeyler hissettiriyor… Özür dilerim, Celty."
Shinra, özür dilermişcesine gözlerini Celty'den kaçırdı.
Ev arkadaşının bu davranışı üzerine, Celty konuyu kapatmaya karar verdi.
-Haklı.
-Merak ettiğim doğru, ama Shinra'nın bedenine ve aklına ağırlık olamam.
-Ve herkesin başkalarının bilmesini istemeyeceği özel bir iki şeyi olabilir…
Celty'nin aklındaki düşünceleri görmezden gelen Shinra, gözleri kısık bir şekilde konuşmaya başladı;
"Bakalım, nerden başlasam… ah evet, ilk okula yeni başladığım dönemlerdi…"
[Ne?! Yani bana anlatacak mısın?!]
♂♀