Bugünün devamı

Dec 01, 2017 17:17

Geldim. Bu ne biçim sıcak hava!?



Franco ve Eidan'ı Maynard'da kahvaltıda ağırlıyoruz ve KOCAMAN BİR WALL OF TEXT İLE herkesle tanıştırıyoruz. I honestly don't know why...
Sayfalarca öğretmen/öğrenci plotu yazıp asıl karakterlerin ekibe dahil olmasına gelince düz yazıyla tekrar tekrar tell yapmak...
Birisi beni vursun.

Belki korkunçluğu görmek istersiniz diye yapıştırayım buraya... :(((((

“herkese günaydın..”
franco parkta sabah yürüyüsüne çıktığını zanneden arkadasına bir bakıs atıp masaya döner ve usul bir günyadınla selam verirken, latty ayağa kalkmıs, görevlilere tesekkür ederek eidan ve francoya masadaki yerlerini gösterir, iki genç adam kraliçenin oturmasını bekledikten sonra otururlar, latty masadaki herkesi sırasıyla tanıtırken cuslov saygıyla iki bas selamı alır, wusla tekrar hos geldiklerini
söyler, dorian’la önceden tanısmıslar, genç adam beyler diyerek selamını verirken delialona gülümser, edward yorumsuz kalarak sadece basını sallarken, chris su içiyordur, bardağıyla selam verir, melanie el sallar, ian ikisini de söyle bir süzerken genç adamın yanındaki conrad’ın da ondan az kalır yanı yoktur, franco yutkunarak devam ederken sıra vien’e geldiğinde eidan keyiflidir, çok memnun olduğunu söyler, conrad bir çay kasığı suyun bu adamı boğmak için yeterli olacağını düsünürken maalesef herif su kırandır, tanrı bilir boğulmuyordur kahrolası, latty devam eder, kaptan calis, colm, tessa derken bu sefer eidan ve franco cin çarpmısa dönerlerken genç kadın geçici olduğunu söyler ve sakin olmalarını isterken eidan sakinlik kelimesinin ne olduğunu unutmus, öylece
karsısındaki güzelliğe bakıyordur, tanrıdan böyle bir ödül almak için ne yaptığını hatırlamıyorken bir anda koluna bir dirsek yemesiyle bakıslarını sıradaki insana çevirir, tessanın yanındaki andrea kontrolünü kaybetmemeye çalısarak gülümser, onun yanındaki genç adam, scott, sevgilisinin elini tutarken genç adamlara basıyla hafifçe selam verir, ikisinin de kafaları sol taraflarındaki deloraya dönerken genç kadın ikisiyle de el sıkısır, eidan yine çok memnun olurken franco eidanı tekmelemek istiyordur, gülümser, deloranın yanındaki kaptan crash elini uzatırken bu sefer eidan ve franco memnun olmuslardır, tanısma faslı turun tekrar lattye dönmesiyle sona erer, kraliçe salonun iki ucunda bekleyen görevilere servisin yapılabileceğini söyler ve masadaki sessizlik kısa bir aradan sonra bozulurken oreon yine tatille uzaktan yakından alakası olmayan bir Cumartesi gününe baslıyordur..

Evet. Bence de. Arada hiç nokta var mı diye kontrol etmeyin, ben ettim, yok.
NOKTA YOK BU CÜMLEDE, TEK BİR CÜMLE BU.
ABV.

Franco ve Eidan arasındaki dinamiği yine show yapmak yerine tell ettiğim yerlerden biri. Kocaman sahne yazılır bunun için:

Franco doğduğundan beri yapabildiği seyin simdi gerçekten özel olduğunu hissediyordur, gerçi eidan orta okuldan beri her gün onu kolundan çekistirip jüpiter merkez masasına götürmeye çalısmıstır, vay zeki, o yüzden yanında getirmistir aslında onu, evet, franco gidip genç adamın kafasına bir fiske vurmayı aklına yazarken aslında seviyordur eidan’ı da çaktırmıyordur, fazla sevgi adamı sımartıyordur,
Yapmayın bunu. Yapmayın. Çok acı verici bir şey bu.
Ben bu dinamikleri karakterleri yazan insan olduğum için hatırlıyor olmalıyım, çünkü böyle bir yazımdan okuyucunun aklında bir şey kalmaz. Kaldıysa size de helal olsun.

Bu arada yine gençlere dönmüşüz, nobody cares... Öğretmeniyle sevişen çocuk şimdi de Melanie'yle sevişiyor. Delia'nın ne yaptığı belli değil... Geç geç geç, hatta kaç kaç kaç...

O arada Delia tecavüze uğruyormuş pardon... SO MUCH EYEROLL.
Bakayım aftermath'i ne olmuş...

“ÖLDÜRÜN!”
ewan bütün öfkesiyle kükrüyor, adamın derhal öldürülmesini emrediyorken

HHAHAHAHAHAAHAHAHAHAH EWAN BEING EWAN.
Fena atlatmamış Delia, ama tamamen unutulacaktır muhtemelen birkaç sayfa sonra. Bir daha anıldığını hatırlamıyorum. She almost got raped. Intercourse olmamış zorla ama herif kızı köşe sıkıştırıp sağını solunu avuçlamış. Ugh...

SOUNDTRACK / Matt Wertz - Everything’s Right
İki ay sonra...

Bakınız unutulmuş bile.

vien’in ağzını tutarak masaya dayandığını görünce hızla genç kadının yanına gider
“vien-“
vien onu iterek odadaki banyoya kendini atarken eidan kaslarını çatmıs, genç kadının arkasından bakar, vien tuvalete eğilip kusarken

YUPPPP HELLO HAMİLE VİEN.
Çok pis küfredeceğim, bekleyin. Ne zamandır diyordum bir bakayım hamilelik, doğum vs. nasıl yazmışım. This is going to be painful, zira Vien will have a secret abortion. I am so mad already.
Abort etmesine değil, Conrad'dan gizli abort etmesine.

“conrad’a simdi hamile olduğumu söylesem bebeğin bütün dünyasını hazırlar wusla..”
wusla vien’in ellerini tutar ve bir dosttan çok, anne gibi konusur
“bu söylediğin sey seni neden üzüyor vien, conrad seni çok seviyor-“
“ama ben onu o kadar sevmiyorum! Bu üzüyor! Sevmiyorum wusla, ben hamile olabileceğim için korkuyorum, conrad havalara uçardı, ne olursa olsun, istersek savasın ortasında olalım, yine de sevinçten ölürdü. Ben neredeyse ağlayacağım-“

Wow. wooooowww. Vien, you have serious problems gurl. Somebody get her a shrink.
tamam sevmezsin, etmezsin, ama honesty > all.
Vien kesinlikle haklı değil bu konuda. Being pregnant is SOMETHING ELSE BEYOND ANYTHING. biliyorum da konuşuyorum.

dısardan nasıl göründüğünüzü biliyorsun, sırf o imaja ihanet etmemek için kendini zorluyorsun, yanılıyor muyum?”
vien cevap vermezken wusla tekrar sorar
“yanılıyor muyum dedim vien?”
“hayır, haklısın..”

O ZAMAN BUNU CONRAD'A SÖYLEYECEKSİN!!!!
Gizli abortion'ı Wusla desteklediyse she is over in my eyes.

“conrad’a söyleyip söylemeyeceğimi bilmiyorum..”
wusla kaslarını çatarken sert çıkmak istemiyordur, yönlendirmeye çalısmak da istemiyordur, ama bu..
“söylemezsen ne olacak?”
“bilmiyorum-“
“vien bir seyleri bilmen gerekiyor tatlım..”

I am SOOOOOOOOOO SAD SOOO SAD. Conrad hak etmiyor bunları. Kimse hak etmez.
Ya burada ne desem über taraflı görünecek gibime geliyor, ama şunu diyeyim, THIS IS COMPLETELY WRONG ACCORDING TO THEIR RELATIONSHIP DYNAMIC. Conrad'la Vien'i ayırmak için bu bebek meselesini bu kadar cheap hale getirmiş olmaktan büyük üzüntü duydum. Çok fazla bilmediğim konuda garip şeyler yazmışım, ama bu en kötüsü. Honestly.

“SU OLARAK MI KALACAĞIM BEN SĐMDĐ!”
“bağırma, su sıçratıyorsun-“
eidan bir hısımla francoya döner ve
“simdi öyle bir su sıçratacağım ki-ne yaptıysak bir daha yapalım! Hadi, eller!”
eidan andrea ve siennanın elini tutmaya çalısır ama maalesef sadece ikisini de ıslatmakla yetinirken inleyerek kalabalığa bakar
“birisi bir sey yapsın!? Vien!?”
vien ellerini açmıs, ne yapacağını bilmediğini söylüyorken dorian ensesini ovuyor, latty yanağını kasıyordur, sienna endiseli, andreanınsa kafası karısmısken franco konusur
“kaç litresin simdi sen?”
eidan genç adamın suratına bir kova kadar su sıçratırken franco sırılsıklam, dudağını ısırarak sırıtır...

Şu anda kafamdaki mesele tamamen Vien olsa da THIS PART IS HILLARIOUSSSSSDKJFKJJGLLFDJGDFL
Eidan su olabiliyor which is cool, ama...
KAÇ LİTRESİN SENSFDKFJGDKBEST JOKE.

üzüntüyle koltukların birine çöker, o oturduğu anda eidan yine çağlar
“OTURAMIYORUM BĐLE!”
franco refleks olarak eidan’ın kafasına vurur ama eli genç adamın su kafasından geçip giderken eidanın beyni su olarak etrafa saçılır, sonra tekrar birlesirken genç adam dehset içindedir, francoya kükrer
“NAPIYORSUN BE ADAM!”

GIFT THAT KEEPS ON GIVING I LOOOOOOOOVE THIS HAHAHAHAHAH
Çağlar kısmı acayip güzel ayrıntı, I LOVE THIS. This is what I write best.

vien iç çekerek ağlıyorken boğuk bir sesle mırıldanır
“conrad’a ne diyeceğim ben?”
wusla derin bir nefes alarak geri çekilir ve vienin yaslı gözlerine bakarken konusur
“hiçbir sey..”
“ama-“
“vien beni dinle, conrad’dan ayrılmak istiyorsan git ayrıl, ama bunu söyleme, bilmesinin kimseye bir faydası yok.. sen yeterince acı çekiyorsun, anladın mı beni?”

İş olup bittikten sonra verilebilecek en iyi nasihat bu oluyor malesef, evet.
Bir halt işledin, o zaman söyleme. Söylemeseydi keşke. Sadece ayrılsaydı.
I am so sad. Conrad bunu hak etmiyor.
Acayip üzgünüm şu anda, yüreğim sızladı. Sevdiğin bir insana yapılacak en büyük ihanet herhalde.
Vien çocuğu istemediğini söyleyip Conrad'dan ayrılacaktı. Conrad doğurmasında ısrar etseydi it would have been Conrad's assholeness. Öyle bir şey ısrar edemez, ama en azından haberi olurdu ve bu sebeple ayrılırlardı.
This is the worst thing to lie about. Yapıp haber vermekse en kötüsü.
Conrad yıkılacak. Nasıl yıkmışım bakayım...
I am so afraid...
:((((((((((((((((

SOUNDTRACK / Westlife - If Your Heart’s Not In It

noooo I am not ready no....

“artık hamile değilim..”
conrad alt dudağını ısırarak basını eğer ve elini kaldırarak bir süre için düsünürken vien onu izliyordur, bir an sonra conrad elini indirir ve vien’in önündeki bardak tezgahtan yere uçarak paramparça olurken

Şu anda gelmemeliydi o tepki. Düşürmüş de olabilirdi. Yine yanlış yazmışım ya yuh, buna da sıçmışım, tebrikler.. ALKIŞ!

“BEN BÖYLE BİR SEY YAPABİLECEK BİR KADINI NASIL BU KADAR SEVDİM!? HER SEFERİNDE NASIL GURURMU BES PARALIK EDİP ASKIMI SUNDUM, NASIL GÜVENDİM, NASIL SENİNLE SEVİSTİM!? BEN BUNU HAK EDECEK EN SON ADAMIM VİEN, BUNLARIN HİÇBİRİNİ HAK ETMİYORUM BEN! SENİ SEVİYORUM DERKEN SADECE SÖYLEMİS OLMAK İÇİN Mİ SÖYLEDİN!? ASKIN BU KADAR BİTTİYSE NEDEN HALA YANIMDA KALDIN!? OYUNCAK MIYIM BEN?! BENİ BASINDAN ATSAN, BİN KERE AYRILSAN YİNE KABUL EDERDİM, HER YALANINA GÖZ YUMARDIM, HER HATANI KAPATIRDIM, O KADAR ASIĞIM SANA VİEN, AMA BUNU.. BUNU KABUL EDEMEM..”

This is giving me anxiety...
This is giving me SO MUCH anxiety.
:(((((((((((((((((

latty çok ağır bir seyin döndüğünü anlamıs, genç adamı takip eder
“nereye gidiyorsun en azından onu söyle!”
“sehir dısındaki evlerden birine, hangisi olduğunu bilmiyorum..”
latty geceliği uçusarak merdivenleri iniyorken conrad dıs kapıyı açar ve bahçeye inerken giriste sabah için sıralanmıs arabaların bir tanesine atlar, latty de yolcu kapısını açıp içeri girerken conrad ona döner
“inmek için bes saniyen var, yoksa sen de benimle geliyorsun..”
latty emniyet kemerini takarken conrad motoru çalıstırır...

Yup, let's go OTP.
LET'S GO.
Vien'in canı cehenneme de, Conrad'ı çok güzel yazmışım.
Acayip korktum, üzüldüm, sinirlendim.
Delirdim.

latty sonunda araba durduğunda önündeki eve bakar ve gördüğü anda diken diken olurken buraya gelmeyeli o kadar uzun zaman olmustur ki.. savas, latty’nin oreon’dan gizlice çıkısı, conrad’ı dugan’da bulup genç adamın onu buraya getirmesine izin verisi.. conrad o zamanlar ona bir daha dugan’a gelemeyeceğini, çok tehlikeli olduğunu, gidip bu evde kalmasını ve onunla konusmak istediği ne varsa burada söylemesini adeta emretmistir, latty de elinde baska bir sans olmadığı için burada kalmayı kabul etmis, zaten o emre karsı gelip bu evden çıktığı gün de.. ne olduysa olmustur iste

ABV BÖYLE YAZIŞ ŞEKLİNİN ABV. HADİ İLLA KLİŞE YAPACAKSIN BARİ FLASHBACK FALAN YAP. SHOWWWW SHOWWWW NOT TELL OMG SHOW ÜHÜHÜHÜHÜHÜHÜHÜHÜHÜHÜHÜHÜHÜHÜHHÜHÜHÜ
En sevdiğim Conrad Latty momentları bunlar. They actually HAVE chemistry. ABV ya.

inan, edward gittiğinde bütün dünyam paramparça olmustu ve benim bir bebeğim vardı vien, çok zordu, iki kalbim de kırılmıstı

Sen de aynı tip bir eşsin çünkü. Your husbands are HUMANS TOO. Ulan insan nefret etse dahi en azından dürüst olur.
Acayip sinirlendim. Bilinçaltımda Vien ve Wusla'dan nefret ediyordum ben galiba, bilerek ve isteyerek onları bu hale düşürdüm.
SİZE BU HİKAYENİN BİR ÇEŞİT ÇOKLU KİŞİLİK BOZUKLUĞU OLDUĞUNDAN BAHSETMİŞ MİYDİM?
I am ALL OF THESE CHARACTERS combined. This is my subconsious. Holy fuckin shite.
Ben anxiety sahibi olduğu için mi bunları yazmışım, yoksa bu yazdıklarım bana anxiety mi kazandırmış bilmiyorum. Yazdığım şeyleri yaşamış gibi hissediyorum. (I never had an abortion, never cheated on someone and my husband never went to jail btw.)

wusla basını kaldırarak genç adama bakar ve gerçekten anladığını görürken dorian da ona bakıyordur, biraz sonra ikisi de birbirlerine uzanırken sabah rüzgarı ılık ılık esiyordur

Wusla sen Dorian'a ne yaptın acaba?
Edward'la tekrar sevişmişsindir kesin, Dorian'ın canını yakmışsındır. Ugh.
Ben bir kadın olarak bu kadar garip kadınları nasıl yazmışım?
(Congrats, iyi başarmışım.)

“yarın dugan’a döneceğim..”
latty bununla uyanırken genç adama ilerleyerek önünde diz çöker
“saçmalama, gitmene gerek yok..”
“var latty, vien her gün beni görerek yasayamaz-“

Hala Vien'i düşünüyor... This guy...
This guy...
Conrad > all.

“su bebeği öldürme olayına baska bir ad koysak?”
latty bağdas kurmus, oturduğu yerden konusur
“baska bir adı yok, ama istersen A diyebiliriz..”
conrad tamam derken latty de onaylar
“tamam, A çok riskli bir yolmus, neden gelip seninle konusmamıs..”
“ne diyecekti? Conrad seni artık sevmiyorum defol git mi?”
latty omzunu silkerken conrad gülümser, sarhos olmayı seviyordur, sarhosken her sey daha yumusaktır, bebeğinin ölümünün adı bile A’dır, yumusak A, genç adam siseyi yine diker..

Conrad'ı ne kadar sevdiğim belli oluyordur buralardan.
I married a Conrad bu arada, okudukça I am amazed.
Demek ki 40 kere söyleyince olurmuş der gibi, binlerce sayfa yazınca bulunuyormuş.
Holy shit.
Kocama bunları okutacak kadar zalim değilim, gözleri kanar, ama sen tam bir Conrad'sın desem iltifatın büyüklüğünü de anlayamaz.
Vay arkadaş. Cidden what is this sorcery?

“A olmasaydı vien bana asla beni sevmediğini itiraf etmezdi, biz de ayrılmazdık.. ben gidip vien bugün beni ne kadar seviyorsun? diye sormuyordum, bilemezdim herhalde..”
“ama simdi biliyorsun..”
conrad basını sallar
“A olduğu zaman sevgi yok demektir..”
latty bir sey söylemezken conrad elindeki siseden sıkılmıs, bir kenara koyar ve ayağa kalkarken dengesini bulamayacağını fark ettiğinde elini uzatır, latty derhal kalkarak genç adamın kolunun altına girer
“nereye?”
“tuvalete..”
“ne için?”
“merküre savas açacağım, ne için gideyim kadın, çisimi yapacağım..”

Conraaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaad...
Bu PDF'te gözlerimi dört açıp okuduğum yegane satırlar bunlar. Güzel yazmışım. Güzel diyaloglar. Boş değil.
Loving this.
Bir yerde saçmalarım ben kesin, tetikte bekliyorum...

“senden sonra bir daha hiç gelmemistim..”
latty bardağı kaldırırken gülümser
“gerek kalmamıstır..”
“gereklilikten çok, istemedim..”
“ben de olsam ben de istemezdim, al iç bunu..”
conrad fincanı alıp içine bakar ve bir yudum alırken ağzı yanar
“sarhosum! sıcağı soğuğu söylemen gerek..”
latty yüzünü burusturarak özür dilerken conrad sanki az önce dili haslanmıs olan o değil, önemli değil der ve salona giderken latty yine onu takip eder...
300 sayfa yazmışım, Latty'nin başka hiç kimseyle bu kadar chemistrysi yok. This is huge.

Bu arada bir olaylar oluyor ama ben okumak istemiyorum, Latty ve Conrad okumak istiyorum ben! SKIPPING!
Verona'dan Claire geliyor. Flasler'in eski yavuklusu. Umrumda mı? No.
Dany Brillant'ın şarkıları çalacak ama, orası güzel.
Neyse.. LATTY CONRAD NEREDESİNİZ???

vien, bası ewan’ın göğsüne dayalı, mırıldanır
“conrad’ın yerinde sen olsan ne yapardın?”
“üzgünüm, ama aynı seyi yapardım vien..belki de daha kötüsünü. Bu öyle bağırıp çağırıp sonra da unutulacak bir sey değil, ama ben conrad olmadığıma göre.. ki olmak da istemem..”

Ewan gerçekten Merkür'e savaş açardı. Dengesiz o.

“kim gelmis?”
“claire.. kral armand staja yollamıs..”
conrad zerre kadar ilgilenmiyor, iyi diyerek tekrar televizyona döner

AYYYYYNEN KENKS.

conrad onun uykudan sonra parlayan gözlerine bakarken sorar
“o gün neden bu evden çıktın?”
latty bir an kaslarını çatar, sonra genç adamın neden bahsettiğini anladığında omuzları düserek basını eğer
“burada kalmak da oreon’da kısılı kalmakla aynı sey gibi gelmeye baslamıstı-“
“ama değildi..”
latty basını kaldırırken conrad devam eder
“her aksam gelip seninle konusan bir adam vardı, her seyi biliyordun, paylasıyordun, oreon’daki gibi sadece shansha sana yemeğini ve suyunu getirmiyordu..özgürdün, korunuyordun, gülüyordun.. çıkıp gitmen için bir sebep yoktu..”

You guys had the BEST LIFE basically.

“o günden sonra tam 24 yıl seni aradım, 25 değil, daha 25 olmadı... 24 yıl benden habersiz çekip giden kızı aradım, tek basımaydım üstelik ama tek basına olunca basaramıyorsun, aradığın kızı baskası buluyor..”

VAY ARKADAŞ VAY ARKADAŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞ....
O zamanları yazmam lazım benim aslında.
Who the fuck is Ewan Crash tbh, fuck me right?

“isteyerek gitmedim conrad, döneceğimi düsünmüstüm..”
“geç kaldın..”
latty üzüntüyle kaslarını çatarken conrad onun yanağını oksuyordur hafifçe, latty gözlerini kapatırken conrad uzanarak genç kadının dudaklarına dokunur, latty yutkunarak nefesini tutarken conrad onu gerçekten öpmeye basladığında basını geri çeker ve gözlerini açarken panikle mırıldanır
“geç kaldım..”

OOOO LATTY? HELAL KIZ SANA! Hiç beklemezdim.
hadi Conrad acı çekiyor, geçmişe özlem, sarhoşluk falan...
LATTY HELAL. Bozma bu tavrını, Ewan'ı aldatma.

latty genç adama yakın duran ekmeklere uzanırken conrad mırıldanır
“özür dilerim..”
latty’nin eli olduğu yerde dururken conrad’a bakar, genç adam gerçekten üzgün gibidir, latty basını sallayarak gülümser
“önemli değil, hadi basla..”

OH MY GOD THIS IS SO GOOD. BAK CONRAD ÖZÜR FALAN DİLİYOR, AY ÇOK HARİKA!
LATTY ERGENLIK YAPIP AYY NASIL YAPARIZ BÖYLE BİR ŞEY DİYİP EVDEN KAÇIP GİTMİYOR!
OH
MY
GOD
THEY ARE ADULTS!
Conrad brings the best out of Latty. *dreamy eyes*
Sonra eve dönmüşler ve ben yaklaşık 10 sayfa herkesi birbiriyle dövüştürmüşüm for exercise. Sebepsiz. Gereksiz.
I don't want to read this. Too much cringe.

SKIPPING.

Okul plotları. Carter ve Miss Vera zırvası. Üffffffffffffffff...
sayfa 122.

SKIPPING.

Biana yok ortalarda, neredesin our queen?

O arada Elle diye bir karakter sokmuşum. Bunlar farklı bir zamandan gelen insanlardı falan. Üfffff.. whyyyyyyyyyyyyyyy... Skip edilecek başka şeyler..

Aha Lenarta!

dorian kaslarını çatar
“lenarta’nın ne olduğunu sorabilir miyim?”
ikisi merdivenleri çıkarken wusla tabii der ve açıklar
“lenarta yine oreon’a bağlı, günes sistemi ve dısı gezegenlerin ortaklığında genetik arastırmaların yapıldığı ve kontrollü klonlamanın merkezi olan bir gezegen. Yaratılan klonlar özel eğitimler sonunda evren güvenliği için çalısıyorlar, gizli ajanlardan en düsük rütbeli güvenlik görevlilerine kadar bir çok görevde yer alabilirler..luplex ordusunun yüzde doksanı lenarta’dan geliyor..”

Wusla'nın açıklama şeklinin içine tüküreyim AMA LENARTA!Ewan pert olacak, az kaldı, ÇOK AZ KALDI I CAN FEEL IT. IT WAS A GOOD PLOT.

dorian baska bir sey söylemeden ewan’a doğru yürür ve genç adamın basını tuttuğu gibi kendine çekerken dudakları birbirine çarptığında

Yaptım demiştim hatırlarsanız.
So
much
cringe.
this is completely unnecessary. I am okay with gay characters, but I am not okay with this. This is bullshit.
Ewan iktidarsızlık yaşıyor, Dorian'dan erkekliğini mistik olarak geri istiyor. This is as bad as it could get.
Gözlerim kanadı.

“bunu sorduğum için simdiden af diliyorum, ama dorian bu tamamen tutkuyla bağlantılı bir sey olamaz mı?”
herkes bir an duraklarken kimse siennanın gerçekten ne demeye çalıstığını anlamamıstır, genç kadın derhal düzeltir
“hayır! Yani birbirinizi arzuluyorsunuz demedim, gay falan değil-tanrım

ooooo homofobiiii alırım bir dal.
hiçbir zaman homofobik olmadım ben, ama closeted bir muhafazakarmışım o zamanlar. I am not that person.
Şimdi yazsam Luplex'te kimsenin cinsel yönelimi olmazdı, herkesi biseksüel yapardım, kimsenin kimseye label koymasına gerek bırakmazdım. Times have changed.
Özür diliyorum bu yazım tarzı yüzünden.

Tessa'nın doğru eşini bulduğunda ne olursa olsun hamile kalacağı gerçeği de şu anda beni benden aldı. Gerçekten anti-feminizmde çığır açmışım, istesem bu kadar yapamam. Geçiyorum Colm/Tessa olayını, Colm is not the one.
Nitekim o da farkında, Tessa'yı bırakıp Delora'ya take me back diye yalvarmaya gitmiş. Delora da ben iyi değilim, I have visions, ve uzun vadede I will go crazy diyor, istemiyor. Colm onun için de the one değil. Delora/Favian yapacağım. Kısmet.

Yine sinirlenmeye başladım. Birisi bana Conrad'ı getirsin. Derhal.

“maynard’a gidip neler olduğunu öğren..”
favian aylar sonra biana’nın huzuruna çağrılmıs, genç kadın tek bir cümle kurup tekrar odasına dönerken favian konusur
“maynard’a dönmek için bir sebebim yok.”
Biana dönerek genç adama bakar ve derin bir nefes alarak odaklanır, bir an sonra sendeleyerek trabzana tutunur, favian hemen yanına gelmisken biana basını kaldırır ve
“gezegeninin yok olduğunu söyle..”

I. LOVE. YOU. BIANA.
Gezegen yok etti.
BIANA GEZEGEN YOK ETTI.
I still love this fact. Sendeledi biraz sadece.
conrad'la biana evlenseymiş keşke. Conrad evil olsaymış.
neyse.
CONRAD NEREDE?

“EWAN!”
latty bir anda krize giren genç adamla ne yapacağını sasırmıs

HAH. GİTTİ EWAN! YAAAAAAAAAYAYAYAYAYAYAY!
Resetledim Ewan'ı <333333

favian’ı tutarken genç adam gözleri kapalı, mırıldanır
“üzgünüm latty, her sey için.. ewan için..”
latty ewan’ın adının geçmesiyle bir anda buz keserken favian inleyerek kasılır ve kendinden geçer

HA-Rİ-KA! alkış.
Güzel gezegen yıkımı olmuş, tebrikler fam.
Now they know everything.

edward departmanın kapısına geldiğinde görevli derhal ona bir kart uzatır, edward karttaki departman baskanı yetki kodunu görünce kaslarını çatar ve kartı kullanarak içeri girerken

DADDY IS BACK, BITCHES.
Edward toparla sistemleri beybisi.
Güzel felaket oluyor, beğendim.

cuslov kardesinin saçlarını yüzünden çeker ve basını sallarken delora derin bir nefes alır, onu dinlemesini istediği element kıranlara ve lattye dönerken konusur
“aradığınız besinci element burada..”
herkes nefeslerini tutarken delora adeta uyusmus, basını sallar “ewan besinci element..”

HİHİHİHİHİHİ ALKIŞALKIŞALKIŞ

“..hepimizin acı çekmesini istiyor, favian bunu neden istediğini her sorusunda acı çekmis, cevabı hatırlamıyor..biana’nın bizimle olan bağı konusunda da hiçbir fikri yok, zihninin o kısımları tamamen karanlık, biana hepsini saklıyor..”

Yazar da bilmiyor çünkü, salla, GÜZEL FELAKET OLUYOR GÜZEL.
Delora yine tell ediyor her şeyi ama neyse, we're over that. Güzel anlatıyor.

SOUNDTRACK / William Joseph - Stella’s Theme

Durum ciddi beyler, dramın DİBİYİZ.

Cuslov deloranın basında, kardesinin yattığı yatağın yanında, birlestirdiği ellerini dudaklarına yaslamıs, düsünüyorken korkuyordur. Ondan daha büyük bir gücün olusu, o istediğinde her seyin bir anda yok olması, kaybolması, insanın canını acıtması onu korkutuyorken bir gün olur da o güç simdi uyuyan bu küçük kızı da ondan çekip alırsa ne yapacağını düsünüyordur

:((((((((((((((((((( Cuslov sen korkuyorsan yandık.

cuslov herkes gibi korkudan ürpererek yanındaki adama sokulmanın özgürlüğünü o an yine geri almıs, basını calis’in omzuna yaslıyordur.

MY OTP. Never changing, neverending.

görevli conrad’ın elinden kağıtları alırken konusur
“kraliçe latty, efendim-“
“ver o zaman, ben götürürüm..”

AY CONRAD LATTY.
sorry. fangirl moment.

içimdeki latty çok acı çekiyor, durmadan ağlıyor ve benim yapmak istediğim tek sey onu oradan çekip koparmak, çünkü o latty’nin dönüseceği kadın beni korkutuyor..”

Holy shit, I know how this feels.
I. Am. Shook.

cuslov bir süreliğine kapının dısında kalanları unutmanın günahına kendini kaptırır ve önündeki adamın dudaklarına uzanırken çok
bilindik, ama hiç hayat bulmamıs bir sey ikisini de sararken karanlık bir odanın ortasında, cuslov ve calis öpüsüyordur...

GUYS, THIS RIGHT HERE, HOW YOU DO IT.
ALKIŞ.
That günahına kaptırmak part, HOLY SHIT THAT IS GOOD WRITING.

“ne zaman crash’i görmeye gideceksin?”
latty bir haftadır her gün aynı soruyu duyuyor, yine cevap vermeden basını indirir, conrad masanın üzerinden uzanıp lattynin çenesinden tutarak basını kaldırır
“adam bir haftadır ölmeden seni bekliyor-“
“ben gidince mi ölecek demek istiyorsun-“
“saçmaladın-“
“hazır değilim conrad, tamam mı? Artık sormaktan vazgeçecek misin?”
“hayır..aksama da soracağım, görüsürüz..”
latty çenesi bırakılarak isiyle yalnız kalırken

This is great friendship. Thank you Conrad.

simdi bütün olasılıklar karsısındayken kelimeleri tükenmis, ewan’a bakar ve güçsüz bir sesle konusur, sorar, ister-
“lütfen uyan?”
karsıdan bir tepki gelmezken latty elini gözlerine kapatarak kendini bırakır ve hıçkırarak ağlarken

Gözlerim doldu, I give them that :(

SĐNĐR HÜCRELERĐNĐN KONTROLLÜ MUTASYONUYLA METABOLĐK DEĞERLERE DESTEK SAĞLANMASI
Profesör Dr. Julianne Clarnon

RESET GELİYOR HOBAREYREYREY
Lenartaaaaa tatataaaaaaa

Livann Phedra, Kraliçe Latty Flacil..”
Siyah bir pantolon-ceket takım içinde incecik, sarı saçları sıkı bir topuzla toplanmıs, mavi bakısları profesyonellikle parlayan genç ve güzel bir kadın

AAAAAAA FAAAAKKK DORIAN'IN ÖLEN KARISI BU. THE KLON.
Okay o zaman Wusla'yla böyle ayrılıyorlar. Cool.

“su ana kadar belli bir seviyede yasamıs ve hayatını sürdürmüs klonlar üzerinde bu teknik, ewan’a uygulanacak seviyede yürütüldüğünde yüksek derecede hafıza değisimlerine sebep oldu, ama kesinlikle organizmanın çalısmasında, ya da yeteneklerde bir değisiklik meydana gelmedi..söyle açıklamama izin verin..”
herkes zaten o açıklamayı bekliyor, kimseden ses çıkmazken julianne masaya yaklasır
“bir bilgisayar uzmanını ele alalım, adı Z olsun.. Z çok basarılı bir programlama uzmanı, ama doğumundaki bir komplikasyondan dolayı iki bacağını birden kullanamıyor, tedavi baslayıp mutasyon tamamlandığında ve metabolizma hatasız islemeye basladığında Z normal bir insanın hızında kosabiliyor, dansediyor ve hala oldukça karmasık bir veritabanından bilgi çekecek kodu yazmayı basarıyor, ama annesinin adını bilmiyordu..”

YEEEEEESS DO IT!
Güzel uydurmuşum ha. Aferin kız Dilek. alkış!

“senin olmadığın bir yerde yasamaktansa senin olmadığın bir senle yasamayı tercih edebilir miyim ewan?”
cevap gelmez..

Güzel soru, cevap: EVAAAAAAATTT

chris sırıtırken sorar
“gelirken getirmemi istediğin bir sey var mı?”
“ciğerini söküp gelirsen bana yeter..”
chris kaslarını çatar
“onu geçen sene verdim sanıyordum..”
edward parmaklarını saklatırken ayağa kalkıyordur, kousur
“pardon, unutmusum..”
chris bir yere not almasını söylerken ikisi de gülerler, edward genç adama sarılıp sırtını patpatlar ve geri çekilirken gülümser
“sağol morgan, her sey için-“
“geri döneceğim, bosuna uğrasma..”
edward iyi o zaman diyerek chris’i iter ve isine dönerken chris gece ağlamaları için telefonunun her zaman açık olduğunu söyler ve odadan çıkarken edward gülümseyerek isine döner...

You guys are the best aslında. HERİFİ SONSUZ CEZASINDAN KURTARMIŞSIN. THAT IS PRICELESS.
Fakat bu aynı zamanda Tessa/Chris/Gabriel plotlu guadalajara günleri demek. Almayayım. Skipping..
Tessa her iki kardeşle de date edip, koklaşıp öpüşüp sonunda Chris'i seçiyordu, halime olarak dönüyordu, ilk bebek Alexa falan...
Neyse, belki bir göz gezdiririm, it was cute...

NEYSE. EWAN RESETLENSİN ARTIK HADİ!

etrafta o kadar çok tehlike dönüyor ki, ben senin ismini unutmusum, o kadar önemli değil.. sorarım, söylersin, anlatırsın, hatta tekrar yasarız.. hatıralar önemli seyler latty, ama yasamdan önemli değil.. hatırlarım için ölmeyi tercih etmem, hatıralarım ya da isimler önemli değil, onları yasatan insanlar, o isimlerin sahipleri önemli.. ewan ölürse bilmem kaç sene önce su ağacın altında bir bardak ballı süt içmistik demenin bana bir faydası yok, anlıyor musun?”

delora? Bebeğim sen beyin ölümünden korktuğun için bir değiştin, bir mantık geldi sana, aferin. Güzel mantık. ALKIŞ!

“o kadın senin karın değil. Senin karın seneler önce talihsiz bir yangında öldü dorian. O kadın sadece bir klon, karına benzerliğini da bir tesadüf olarak görürsen rahat edeceksin-“
“etmeyeceğim-“
“ÇÜNKÜ RAHAT ETMEK ĐSTEMĐYORSUN!”

Bu arada Dorian'ın klon karısı muhabbeti devam ediyor. Dorian burada haklı, ayrılın.
Herifin baskın tuttuğu travması tekrar önüne gelmiş, herhalde problem çıkaracak.

Eğer ben ölmüs karımın tamamen aynısı olan, ama onun ruhunun zerresini bile tasımayan bir kabuğu her gün etrafımda dolasırken gördüğümde aklımı kaçıracak gibi oluyorsam bunu anlayısla karsılamanı beklerim..”

Ki bakınız sonrasında gelmiş ve açıklamış, they are on a break.
THEY ARE ON A BREAK, OKAY! *ROSS*

“uzun süredir komadaydınız kaptan-“
“ne kadar süredir?”
“iki aya yakın-“
“tanrım.. kraliçe lara nasıl? Latty doğdu mu?”

yaaaaaaaaaaaaaaaaaaaayyyy reseeeeeeetttt!!!!
asın bayrakları!

delia babasına bakar
“ikinizi hatırlıyordur, ama evli değilsiniz..”
“nisanlıydık..”
wusla da o zamanları hatırlamaya çalısıyorken edward sorar
“biz de öyle mi olmak zorundayız?”

Eski aşıkları bir araya getirmek için güzel plot twist LOL I have to give em that!

“bilmediğin yerlerde dolasma..”
delia bir sey söylemeden bir an daha öyle kalırken ewan onu umursamıyordur bile, genç kız kalbi
acıyarak odadan çıkarken yaslar yanaklarından süzülmeye baslar..

Merak etme ikinizi sevgili yapacam ben. Baya midem bulanacak muhtemelen. Gerçi bu kadar abuk yaptıysam belki güzel olmuştur, IDK. Okuyup göreceğiz.
Resmen koca bir Delialona ve arkadaşları plotunu ezip geçtim, çok da mühim değil.
Gerekli karakterler listem hala ana karakterler ve kıranlar. Demek ki o aradaki insanları direkt kessem kimsenin ruhu duymaz, bilmek güzel.

Aha bitti bu PDF de. Son düzlüğe giriyoruz, muhtemelen dolu dolu bir PDF'tir o. Hadi bakalım. Yeni post açayım ona.
Biana bol bol görünsün, amin!

Crashed'e geçince baya skip edeceğim yer olacak muhtemelen. Yine herkes sevişmiştir kesin öğk.

cringefest: crash, crash the cringefest memorials

Previous post Next post
Up