Son düzlük...
Hemen konuya girelim.
“bak ewan-“
ewan kimseye bakmıyor, genç kadının lafını bıçak gibi kesip atar
“kim olduğunu söyle. Kimin için çalısıyorsun, nasıl buraya kadar girdin-“
“burası benim, kraliçeyim ve sen de 103 yıl gelecektesin..”
“evet.. tabii.”
Bu yeni resetli Ewan tam bir asshole. Conrad'dan çok dayak yer bu.
ewan inanmamaya çalısıyor ama karsısındaki kadının özü bu kadar tanıdık geliyorken
Hayırdır birader sen ne zamandan beri öz möz tanıyorsun? Güçler karıştı birbirine.
kısa bir süre sonra cuslov ewan’ın odasına girdiğinde hafifçe gülümsüyordur
“nasılsın ewan?”
genç adam gülümsemeye karsılık vermeden direkt sorar
“bu kızın söyledikleri doğru mu?”
bu kız kalbi paramparça olmus, o adama bakıyorken cuslov basını sallar
İyi bari, ayrılırsınız Conrad gelir hihihiihihi alkışalkış
conrad içeri girip kapıyı çarparken elleri belinde sinirle güler
“hepimizin belirli sorgu saatleri var, biliyor muydun?”
latty basını sallar
“en son ben gideceğim..”
“ve bunu kabul mü ediyorsun!?”
hahahaha ewan crash is a bitch.
“sadece sorduğu sorulara cevap ver conrad.. hem adam o kadar lanet ki belki önceki halinden daha çok seversin..”
conrad kaslarını çatarken sorar
“biri sana ilaç mı veriyor?”
latty hafifçe güler
“bilmiyorum.. sanırım..”
She is EXTREMELY depressed. This apathy due to depression.
conrad arkasını dönüp çıkacakken vien onu durdurur
“conrad, bekle lütfen..”
genç adam her gelisinde bunun duymaktan korktuğu için gelmeden önce ne sorması gerektiğini, nerede duracağını ve nasıl dönerse odadan daha çabuk çıkacağını hesaplamıs, ama bu sefer ise yaramamısken eli kapıda, arkasını döner
“evet?”
“benden hala nefret mi ediyorsun?”
conrad kapının kolunu bırakarak tamamen vien’e döner
“hayır vien..”
genç kadın bir an rahatlarken conrad devam eder
“sana karsı hiçbir sey hissetmiyorum. Evreni için çalısan bir asker ve doktor nasılsa biz de öyleyiz. Conrad vien’den nefret ediyordu, komutan lysander doktor dapufo’ya ve mesleğine saygı duyuyor. Đzin verirsen ilgilenmem gereken islerim var..”
vien yutkunurken basını sallar
“tabii komutan, iyi çalısmalar..”
I AM DEAD. I DIED. I AM IN HELL.
THIS IS VERY HARSH.
Well done.
WELL FUCKING DONE. YES.
ALKIIIIIIIŞŞŞ!!!
“boyutun etkileri nelerdi?”
conrad sorguya çekildiğinin farkında, ewan onun ifadesine çok küçük de olsa bir bosluk arıyor, ama conrad’ın bunu vermeye niyeti yok, anlatır
“gönderildiğiniz boyutta yasadığınız hayat eski dünya ingileteresindeki gizli bir büyücülük okulunda okuduğunuz ve sihir bakanlığında çalıstığınız gerçeğini içeriyordu
hahahahahahaah ulan yine geldin buldun beni insafsız. burasını silmemişim hahahahahahahah
koptum akşam akşam.
“dorian bir ates kıran..”
ewan kaslarını çatar
“efendim?”
latty basını sallıyorken cuslov içeri girer
“latty doğru söylüyor, element kıranlarla daha tanısmadın ewan-“
“ne kıranlarla!?”
Üniversite müfredatına demek ki sonradan girmiş kıranlar hahahahah
Saçmalık, her sey saçmalık.. beni buraya kim getirdiyse geri döndüğüm anda ölmüs olacak-“
“geri dönemeyeceksin!”
Bence dönsün, zira it's gonna get pretty fucked up after this. İleride rewrite falan yaparsam bu noktada Ewan'ı gerçekten başka bir boyuta falan atayım.
“ben seni tanımıyorum..”
latty yutkunarak karsısındaki yabancıya bakıyordur, mırıldanır
“ben de seni...
ve ewan genç kadını bırakarak arkasını döner, kapıdan dısarı adımını attığı anda her sey ikisi içinde gerçek olmus, ikisinin de hayatı tamamen değismistir..
Veeee it was their last kiss, for a very long while...
Güzel kurtulmuşum.
Ayrıca *de ayrı yazılır. shit.
“tessa reynolds, sienna’nın kardesi-“
ewan buram buram onu saran feminenliği hissettiğinde sorar
“seks meleği falan mı?”
“venüs bakiresi..”
ewan cevabı ilk elden almıs, venüs bakiresinin ne olduğunu bilmiyor, ama seksle alakalı bir sey olduğunu anlamıs, tek kasını kaldırırken tessa elini karnına koyar
“eski venüs bakiresi, hamileyim..”
ewan bunun hikayesiyle zerre kadar ilgilenmiyor
Biz de canım, biz de. Yeni Ewan belki plotu ilerletir, belki??? BELKİ??????
Lütfen?
ben de kendime söz verdim, ewan’a hiç bir sey eskisi gibi olmaz diye bas bas bağırıyoruz, biraz da kendimizin bunu kabullenmesi lazım ve ben kabullendim..”
latty tekrar önündeki kağıtlara bakarken mırıldanır
“aslında kabullenmedim, ama söylemek iyi geliyor..”
delora sevgiyle gülümserken kalkar ve masanın etrafından dolasarak arkadasının omuzlarına sarılır
“seninle gurur duyuyorum latty, iste simdi kraliçe oluyorsun..”
latty gülümser
“oluyor muyum?”
delora evet der ve kısacık saçların açık bıraktığı yanağından kraliçeyi kocaman öperken derhal
gündemi değistirir
“geçen gün colm’un adını unuttum..”
EVEEEEEEET EWAN VE LATTY AYRILDIĞINA GÖRE DELORA'NIN ALZHEIMER PLOTUNA GEÇEBİLİRİZ.
Ben bu kızı time traveler yapmıştım galiba. Kısmet. Çok sevdiğimden kenara atamamışım.
Bu arada Tessa ve Chris evlenmiş. Ben Chris'in abisi Gabriel'e bir de abla yapmışım, Cameron. (Diaz, evet.)
Ewan'la sevişmiş bu Cameron ablamız, Delialona kıskanmış, vs. vs.
HEEEEEEEEEEPPPPSİNİ SKİPLEDİM.
Where the fuck is Biana?
35 sayfa oldu, 80 sayfa kaldı, sonra Crashed'e geçeceğiz, hala Biana yok ortada. Kafası kesilmiş tavuk misali ne bulursam yazmışım.
SCROLLING...
“ben seni tanımıyorum delia-delia diyebilirim sanırım, diğeri çok uzun.. neden seçtiğimi bilmiyorum..”
“söylemesi rüya gibi olduğu için..”
ewan bir an duraklar ve böyle bir seyi düsünebilen bir adam olduğunu fark ederken delia konusmasını bekliyordur, genç adam devam eder
“peki, delia ben seni tanımıyorum ve inan sen de beni tanımıyorsun.. bugün bana bir kız çocuğuna isim koy deseler aklıma sarah ya da julie gibi sıradan isimler gelir, delialona kadar derinlik kazanmıs bir adam değilim ben, anlıyor musun?”
Üfff, Delia umrumda olmadığı için bunların ilişkisi de umrumda olmayacak. Umarım çabuk biter. Öğk.
conrad sinirlenmis, ellerini sallayarak olayın vehametini açıklığa kavusturmak ister
“simdi siz bana gelip, bütün element kıranları alalım, luplex’in etrafını dolasıp biana mı arayalım diyorsunuz?”
latty ve ewan birbirlerine bakıp eh evet diyerek baslarını sallarlar, conrad elleri havada, ikisinin de bir anda bunun ne kadar saçma bir fikir olduğunu anlamalarını bekliyor
Conrad sana herkesi tokatlama yetkisi veriyorum.... Verdim.
Gün bitti, going home. Conrad ilu. Görüşürüz haftaya..
“bak ewan-“
ewan kimseye bakmıyor, genç kadının lafını bıçak gibi kesip atar
“kim olduğunu söyle. Kimin için çalısıyorsun, nasıl buraya kadar girdin-“
“burası benim, kraliçeyim ve sen de 103 yıl gelecektesin..”
“evet.. tabii.”
Bu yeni resetli Ewan tam bir asshole. Conrad'dan çok dayak yer bu.
ewan inanmamaya çalısıyor ama karsısındaki kadının özü bu kadar tanıdık geliyorken
Hayırdır birader sen ne zamandan beri öz möz tanıyorsun? Güçler karıştı birbirine.
kısa bir süre sonra cuslov ewan’ın odasına girdiğinde hafifçe gülümsüyordur
“nasılsın ewan?”
genç adam gülümsemeye karsılık vermeden direkt sorar
“bu kızın söyledikleri doğru mu?”
bu kız kalbi paramparça olmus, o adama bakıyorken cuslov basını sallar
İyi bari, ayrılırsınız Conrad gelir hihihiihihi alkışalkış
conrad içeri girip kapıyı çarparken elleri belinde sinirle güler
“hepimizin belirli sorgu saatleri var, biliyor muydun?”
latty basını sallar
“en son ben gideceğim..”
“ve bunu kabul mü ediyorsun!?”
hahahaha ewan crash is a bitch.
“sadece sorduğu sorulara cevap ver conrad.. hem adam o kadar lanet ki belki önceki halinden daha çok seversin..”
conrad kaslarını çatarken sorar
“biri sana ilaç mı veriyor?”
latty hafifçe güler
“bilmiyorum.. sanırım..”
She is EXTREMELY depressed. This apathy due to depression.
conrad arkasını dönüp çıkacakken vien onu durdurur
“conrad, bekle lütfen..”
genç adam her gelisinde bunun duymaktan korktuğu için gelmeden önce ne sorması gerektiğini, nerede duracağını ve nasıl dönerse odadan daha çabuk çıkacağını hesaplamıs, ama bu sefer ise yaramamısken eli kapıda, arkasını döner
“evet?”
“benden hala nefret mi ediyorsun?”
conrad kapının kolunu bırakarak tamamen vien’e döner
“hayır vien..”
genç kadın bir an rahatlarken conrad devam eder
“sana karsı hiçbir sey hissetmiyorum. Evreni için çalısan bir asker ve doktor nasılsa biz de öyleyiz. Conrad vien’den nefret ediyordu, komutan lysander doktor dapufo’ya ve mesleğine saygı duyuyor. Đzin verirsen ilgilenmem gereken islerim var..”
vien yutkunurken basını sallar
“tabii komutan, iyi çalısmalar..”
I AM DEAD. I DIED. I AM IN HELL.
THIS IS VERY HARSH.
Well done.
WELL FUCKING DONE. YES.
ALKIIIIIIIŞŞŞ!!!
“boyutun etkileri nelerdi?”
conrad sorguya çekildiğinin farkında, ewan onun ifadesine çok küçük de olsa bir bosluk arıyor, ama conrad’ın bunu vermeye niyeti yok, anlatır
“gönderildiğiniz boyutta yasadığınız hayat eski dünya ingileteresindeki gizli bir büyücülük okulunda okuduğunuz ve sihir bakanlığında çalıstığınız gerçeğini içeriyordu
hahahahahahaah ulan yine geldin buldun beni insafsız. burasını silmemişim hahahahahahahah
koptum akşam akşam.
“dorian bir ates kıran..”
ewan kaslarını çatar
“efendim?”
latty basını sallıyorken cuslov içeri girer
“latty doğru söylüyor, element kıranlarla daha tanısmadın ewan-“
“ne kıranlarla!?”
Üniversite müfredatına demek ki sonradan girmiş kıranlar hahahahah
Saçmalık, her sey saçmalık.. beni buraya kim getirdiyse geri döndüğüm anda ölmüs olacak-“
“geri dönemeyeceksin!”
Bence dönsün, zira it's gonna get pretty fucked up after this. İleride rewrite falan yaparsam bu noktada Ewan'ı gerçekten başka bir boyuta falan atayım.
“ben seni tanımıyorum..”
latty yutkunarak karsısındaki yabancıya bakıyordur, mırıldanır
“ben de seni...
ve ewan genç kadını bırakarak arkasını döner, kapıdan dısarı adımını attığı anda her sey ikisi içinde gerçek olmus, ikisinin de hayatı tamamen değismistir..
Veeee it was their last kiss, for a very long while...
Güzel kurtulmuşum.
Ayrıca *de ayrı yazılır. shit.
“tessa reynolds, sienna’nın kardesi-“
ewan buram buram onu saran feminenliği hissettiğinde sorar
“seks meleği falan mı?”
“venüs bakiresi..”
ewan cevabı ilk elden almıs, venüs bakiresinin ne olduğunu bilmiyor, ama seksle alakalı bir sey olduğunu anlamıs, tek kasını kaldırırken tessa elini karnına koyar
“eski venüs bakiresi, hamileyim..”
ewan bunun hikayesiyle zerre kadar ilgilenmiyor
Biz de canım, biz de. Yeni Ewan belki plotu ilerletir, belki??? BELKİ??????
Lütfen?
ben de kendime söz verdim, ewan’a hiç bir sey eskisi gibi olmaz diye bas bas bağırıyoruz, biraz da kendimizin bunu kabullenmesi lazım ve ben kabullendim..”
latty tekrar önündeki kağıtlara bakarken mırıldanır
“aslında kabullenmedim, ama söylemek iyi geliyor..”
delora sevgiyle gülümserken kalkar ve masanın etrafından dolasarak arkadasının omuzlarına sarılır
“seninle gurur duyuyorum latty, iste simdi kraliçe oluyorsun..”
latty gülümser
“oluyor muyum?”
delora evet der ve kısacık saçların açık bıraktığı yanağından kraliçeyi kocaman öperken derhal
gündemi değistirir
“geçen gün colm’un adını unuttum..”
EVEEEEEEET EWAN VE LATTY AYRILDIĞINA GÖRE DELORA'NIN ALZHEIMER PLOTUNA GEÇEBİLİRİZ.
Ben bu kızı time traveler yapmıştım galiba. Kısmet. Çok sevdiğimden kenara atamamışım.
Bu arada Tessa ve Chris evlenmiş. Ben Chris'in abisi Gabriel'e bir de abla yapmışım, Cameron. (Diaz, evet.)
Ewan'la sevişmiş bu Cameron ablamız, Delialona kıskanmış, vs. vs.
HEEEEEEEEEEPPPPSİNİ SKİPLEDİM.
Where the fuck is Biana?
35 sayfa oldu, 80 sayfa kaldı, sonra Crashed'e geçeceğiz, hala Biana yok ortada. Kafası kesilmiş tavuk misali ne bulursam yazmışım.
SCROLLING...
“ben seni tanımıyorum delia-delia diyebilirim sanırım, diğeri çok uzun.. neden seçtiğimi bilmiyorum..”
“söylemesi rüya gibi olduğu için..”
ewan bir an duraklar ve böyle bir seyi düsünebilen bir adam olduğunu fark ederken delia konusmasını bekliyordur, genç adam devam eder
“peki, delia ben seni tanımıyorum ve inan sen de beni tanımıyorsun.. bugün bana bir kız çocuğuna isim koy deseler aklıma sarah ya da julie gibi sıradan isimler gelir, delialona kadar derinlik kazanmıs bir adam değilim ben, anlıyor musun?”
Üfff, Delia umrumda olmadığı için bunların ilişkisi de umrumda olmayacak. Umarım çabuk biter. Öğk.
conrad sinirlenmis, ellerini sallayarak olayın vehametini açıklığa kavusturmak ister
“simdi siz bana gelip, bütün element kıranları alalım, luplex’in etrafını dolasıp biana mı arayalım diyorsunuz?”
latty ve ewan birbirlerine bakıp eh evet diyerek baslarını sallarlar, conrad elleri havada, ikisinin de bir anda bunun ne kadar saçma bir fikir olduğunu anlamalarını bekliyor
Conrad sana herkesi tokatlama yetkisi veriyorum.... Verdim.
Gün bitti, going home. Conrad ilu. Görüşürüz haftaya..